Çocuklarda Ayrılık Kaygısı
- Nis 23, 2022
Ayrılık kaygısı çocuğun kendisine bakım veren kişiden ayrı kalamaması durumudur. Çocukta ayrılık kaygısı olduğu kendini öfke krizleri ile gösterebiliyor. Birçok toplumda çocuk bakımını yapan kişi anne olduğu için, annenin bebekten uzak kaldığı dönemlerde bu kaygı durumu ortaya çıkabilir. Özellikle süt çocukluğu döneminde bebek anneyi, sesini, kokusunu tanıdığını ve annesinin yanındayken kendini güvende hissettiği için kısa süreli ayrılıklardan bile olumsuz etkilenebilir. Ancak bebeğin bakımını üstlenen kişi babaanne, anneanne, bakıcı veya baba olduğunda da kaygı problemini ortaya çıkmaktadır. En sık 3-36 ay arasında ve okula başlangıç döneminde görülür.
Ayrılık kaygısı neden görülür?
- Bebek bakımını büyük ölçüde tek başına bir ebeveynin üstlenmesi
- Sosyal çevrenin azlığı
- Annenin aşırı kaygılı olması
- Bakım verenin ruhsal sorunlarının olması
- Aile içi sorun, şiddet varlığı
- Ailede ve çocukta fiziksel hastalık
Ayrılık kaygısı belirtileri nelerdir?
- Anneyi sürekli emme isteği
- Sürekli anne teması ve kucak alışkanlığı
- Uykuya dalma sorunları
- 1 yaşını geçmiş çocuklarda belirtiler farklılaşabilir. Ayrılık kaygısının 3 yaşından sonra azalarak kendiliğinden geçmesi beklenir.
- Ebeveynden ayrılmada güçlük
- Uykuya dalma problemleri
- Küçük ayrılık anlarında dahi öfke krizleri
- Bakım veren kişiden ayrıldığını gördüğü kabuslar
- İlgi çekmek için yaratılan fiziki sorunlar (karın ağrısı ve baş ağrısı gibi)
- Gece yalnız yatmama
- Sosyal çevre edinme problemleri
Ayrılık kaygısı çocuk 6 ila 8 ay olduğunda başlayabilir. Genelde de 36 aylık olduğunda kendiliğinden geçer. Bunun nedeni 3 yaşından sonra çocuğun sosyalleşmesi, bakım veren dışındaki kişilerle iletişim halinde olması ve bağımsızlığını kazanmaya başlamasıdır. Ayrılık kaygısı 4 yaşından sonra da görülebilir. Özellikle okula yeni başlayan çocuklarda karşılaşılabilen bir olgudur. Okul çağı çocuklarının yaklaşık yüzde 5’inde olur. Bu dönemde görülen ayrılık kaygısı çocuğun yaşamını olumsuz etkileyen bir hal almıştır. Bu nedenle bir rahatsızlık olarak adlandırılmaya başlar. Bu durum Ayrılık Kaygısı Bozukluğu (AKB) olarak adlandırılır. Yukarıdaki belirtilerin yanı sıra çocukta okula gitmek istememe ve okul başarısızlığıyla kendini gösterir. Bu yaş grubundaki çocukların artık tedavi edilmesi gerekir. Mutlaka bir çocuk psikiyatri uzmanından görüş alınmalıdır. İlk tedavi şekli bilişsel davranışçı tedavidir.
Ayrılık kaygısını azaltmak için ne yapılabilir?
Özellikle 3 yaşına kadar görülebilen ayrılık kaygısı normal ve çocuğun gelişim sürecinin bir parçası olarak kabul edilir. Ancak ailelerin alacağı bazı önlemler ile süreç daha rahat atlatılabilir ve bu kaygı bozukluğunun kronikleşmesine engel olunabilir. Peki, ayrılık kaygısını azaltmak için ne yapılabilir?
- Çocuğun tüm bakımı tek bir ebeveynin kontrolünde olmamalı. Temel bakımı anne sağlasa da babanın da çocukla kaliteli zaman geçirmesi ve her fırsatta oyun oynaması faydalı olur.
- Çocuğun kaygı bozukluğunu anladığınızı gösterin.
- Çocuğu terk etme oyunları yapmayın.
- Sürekli bebeğinizin yanında uyumayın, sosyal çevrenizi ve çocuğun sosyal çevresini geniş tutun. Dede ve neneleri ailenizin bir parçası yapın.
- Çocuğun yanından ayrılırken neden ayrıldığınızı ve ne zaman döneceğinizi belirtin. Söz verdiğiniz zamanda gelin.
- Ayrılık kaygısı olan çocuğunuza sesinizi yükseltmemeye çalışın. Anne bağımlısı gibi sözler sarf etmeyin.
- Çocukla vedalaşırken mutlu ve rahat olun, kesinlikle kaygılı ve üzgün davranmayın.
- Çocuk eğlenceli bir aktivitedeyken ayrılmaya çalışın.