Çocuklarda Kanlı Kaka Yapma
- Kas 20, 2022
Kakada Kan Görülmesinin Nedenleri
Anal Fissür: Makatta çatlak anlamına gelir. Kakada kan görmenin nedenleri arasında ilk sıradadır. Her yaşta görülebilir. Anal fissür olgularında anüs kenarında fissür adı verilen küçük çatlaklar oluşur. Kaka üzerinde çizgi şeklinde kan görülür. Çocuğun tükettiği besinlerin değişmesi ve kakasının katılaşması bu hastalığın oluşmasında bir faktördür. Anal fissür ağrılı bir hastalıktır. Hem kaka yaparken hem de kakayı bitirdikten sonra çocuğun makat bölgesinde ağrı, sızlama ve batma hissi olur. Bu nedenle çocuk kaka yapmak istemeyebilir. Kakasını tutan çocuğun kakası daha da sert ve hacimli bir hal alır. Bu da anal fissürün derinleşmesine yol açabilir. Hekim tarafından yapılan fiziksel muayene ile hastalığın tanısı kolaylıkla konur. Anal Fissür tedavisinin temeli mevcut kabızlığın ortadan kaldırılmasıdır. Kaka yumuşadığında ve kaka yapma sıklığı arttığında anal fissür de kısa sürede ortadan kaybolur. Ancak anal fissür kolayca tekrarlayabilen bir durumdur. Bu nedenle çocuğun beslenme alışkanlığı da gözden geçirilmelidir. Sürekli katı beslenmekten, asitli içecek tüketmekten, baharatlı gıdalardan kaçınmak gerekir. Rektal Polip: Rektal bölgede bir ya da birden fazla polipin varlığı kakada kan görmeye neden olabilir. Kan ya gaitanın üzerine bulaşmıştır ya da gaita çıkışı olduktan sonra damla olarak görülür. Kaka yaparken gaita polipe sürtünür ve polipte kanama olur. Polip kendiliğinden kopabilir. Bu durumda kanama artar. Bu poliplerin büyüklüğü 1-2 cm çapında olabilir. Genellikle 5-15 yaş arasında görülür. Makatta ağrı ve sızının yanı sıra kramp tarzı karın ağrıları ve hafif ishal de izlenebilir. Tanı için fiziksel muayene ve endoskopik incelemeye başvurulur. Gerekli durumlarda polip, cerrahi ile vücut dışına çıkarılır. Bağırsakların İç İçe Geçmesi: Bağırsakların birbiri içine girmesi olarak tarif edilir. Genellikle 1 yaşından küçük çocuklarda olur. Kakayla birlikte jöle kıvamında bir kanama olur. Ek olarak karın ağrısı, kusma ve karın şişliği izlenebilir. Sıklıkla bir kabızlık ya da ishal sonrası ortaya çıkabilir. Tedavide ilk olarak hastanın mevcut durumu düzeltilir. Sıvı ve elektrolit kayıpları varsa bunlar yerine konur. Akabinde bağırsakların doğal konumuna dönmesi, birbirinden ayrılması için müdahalede bulunmak gerekir. En sık uygulanan yöntem bu sorunu cerrahisiz çözmektir. Anal yoldan ultrasonografi eşliğinde bağırsaklara sıvı ya da hava verilir. Bağırsakların birbirinden ayrılması amaçlanır. Bu yöntem bağırsaklar birbirine geçtikten sonraki ilk iki gün içinde yapılırsa yüzde 90’lık bir başarı şansı vardır. Müdahale sonuçsuz kalırsa işlem bir kez daha yapılabilir. Bu yöntemle sonuç alınamazsa cerrahi tedaviye geçilir. Cerrahiyle bağırsaklar düzeltilmeye çalışılır. Tanı ve tedavisi gecikmiş olgularda tedavi karmaşıklaşabilir. Bağırsaklar doğal konumuna getirilemezse, etkilenmiş bağırsak bölümü çıkarılır ve bağırsaklar yeniden uç uca dikilir.