Çocuklarda Takıntı

  • Oca 05, 2023
Çocuklarda Takıntı

Günlük hayatta hem biz yetişkinler hem de çocuklarımız bazı kişilere, davranışlara, düşüncelere kafayı takar. Çoğu da gelip geçicidir. Ancak kimi zaman bu takıntılar kendiliğinden geçmez ve bir hastalık halini alır. Halk arasında bilinen adıyla takıntı hastalığı ya da Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB). Bu ilk bakışta kulağa masum gelen bir durum olsa da Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, yaşam kalitesini düşüren hastalıklar içinde OKB ilk 10’da yer alıyor. OKB yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da görülebiliyor. OKB okula başladıktan kısa bir süre sonra ortaya çıkmaya başlıyor. Çocuklarda OKB genellikle 7,5 ila 12,5 yaşları arasında görülüyor. En sıksa 10 yaş civarında ortaya çıkıyor. Takıntı hastalığının her bin çocuktan 3 ila 9’unda görüldüğü düşünülüyor.

Takıntı Nedir?

Takıntı en basit tanımıyla istenmeden gelen, uygunsuz ve şiddetli sıkıntı yaratan, yineleyici düşüncedir. İçgüdüsel olarak insanoğlu bu durumu baskılamaya veya başka bir düşünce veya eylemle etkisizleştirmeye çalışır. Ancak genellikle bu şekilde takıntıların üstesinden gelmek pek mümkün olmaz. Özellikle de çocuklarda… Nihayetinde çocuğun yaşam kalitesi bozulur, derslerine odaklanamaz, aile ve arkadaş ilişkileri yıpranır. Bu psikiyatrik bir durumdur.

Çocuklarda Sık Görülen Takıntılar ve Bu Takıntıların Belirtileri Nelerdir?

Takıntının farklı çeşitleri vardır. Bazıları hafiftir ve anlaşılması güçtür. Öyle ki bazı durumlarda çocuklarda hastalık başladıktan ortalama 2,5 yıl sonra ancak tanı konulabilmektedir. Bazı takıntılar ise göze çarpar ve hayatı daha olumsuz etkiler. Çocuklarda sık görülen takıntılar nelerdir?

  • Kirlilik
  • Hastalık bulaşacağı düşüncesi
  • Kötü bir şey olacak düşüncesi
  • Aileden birinin öleceği veya hastalanacağı korkusu
  • Simetri
  • Cinsel içerikli, yasak veya şiddet içeren düşünceler

Bu takıntılar kendisini hangi davranışlarla belli eder?

  • Sürekli ellerini yıkama ihtiyacı hissetme
  • Her şeyi kontrol etmeye çalışma
  • Aşırı düzen ve tertip
  • Anlamsız saymalar
  • Sürekli bir şeylere dokunma ihtiyacı
  • Tekrarlama
  • Biriktirme
  • Tekrar tekrar düşünme, sürekli düşünceli olma durumu

Çocuğun bu davranışları sergilemesi kesin bir takıntı hastalığı olduğunu göstermez. Ancak bilinmelidir ki takıntı hastalığı çocuklarda sanılandan çok daha fazla görülmektedir. Çocuklar genellikle ayıplanacakları ve sevilmeyecekleri kaygısıyla bu takıntıları gizleme eğilimindedir.

Peki, Çocuklar Takıntılarını Nasıl Dile Getirirler?

Çocuklar içlerindeki sıkıntıyı ve takıntılarını aileleriyle, öğretmenleriyle paylaşabilir. Ancak bunun için sevildiklerini, güvenli bir ortamda olduklarını ve yargılanmayacaklarını bilmeleri gerekir. Çocuk, takıntısından bahsederken sıkıntılı bir hal alır. Aslında bu şekilde düşünmek veya davranmak istemediğini ancak içinden bir sesin kendisini belli davranış ve düşüncelere yönlendirdiğini dile getirir. Mesela içinden herhangi bir şeye küfür etmek gelmesi, rahatsız edici cinsel içerikli görüntülerin göz önüne gelmesi, bir şeyi iki kez yapmazsa kötü bir şey olacağı veya kapıyı kilitlemiş olmasına rağmen sanki kilitlemediğini düşünmesi ve tekrar tekrar kontrol etmek zorunda kalması gibi. Bazense çocuklar bu sıkıntılarını dile getirdiğinde aileleri tarafından ciddiye alınmazlar. “Gözlerimi kapattığımda kötü şeyler görüyorum” diyen bir çocuğa “saçmalama, kafana takma, geçer” şeklinde yaklaşmak faydalı olmayacağı gibi, çocuğun içe daha çok kapanmasına neden olabilir.

Tedavi Nedir?

OKB, tedavi edilmediğinde genellikle şiddetlenir ve yarattığı sıkıntılar nedeniyle çocuğun okul başarısında düşme olur. Sosyal ilişkilerinde bozulma ve hatta depresyon görülebilir. Bu nedenle bir çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanıyla görüşmek gerekir. Hastalık tedavi edilebilir. Takıntılara bir veya birden çok travmatik olay sebep olmuşsa EMDR gibi travma yönelimli terapiler ile sonuç alınabilir. Ebeveynlerin tutum ve davranışlarını ayarlayabilmeleri, sabırlı olabilmeleri, çocuğu suçlamadan, yargılamadan destekleyici davranabilmeleri tedavinin başarısını etkiler.