Blog

Kış aylarıyla birlikte mikroplar artar ve insan vücudu çeşitli enfeksiyonlara açık hale gelir. Bu enfeksiyonlardan en kolay etkilenenler ise çocuklarımızdır. Çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu etkisi çocuk ne kadar küçük ise o kadar güçlüdür. Dört beş yaşındaki bir çocukta enfeksiyon sadece üst solunum yollarında kalabilir, hafif semptomlarla kısa sürede atlatılabilir. Ancak aynı virüs bir yenidoğanda zatürre gibi alt solunum yolu hastalıklarına neden olabilir. Çocuklar birbirleriyle çok sık ve rahatça etkileşime geçtikleri için birinin kapmış olduğu mikrop diğerine de kolayca geçer. Çocuklarda yoğun olarak soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonları ve sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları ile karşılaşırız. Kış aylarında hastalıkların artış nedeni ise soğuk havalarda virüslerin cansız yüzeylerde dahi 4-5 gün yaşayabilmeleridir. Hapşurma, öksürme hatta yakın mesafede nefes alıp verme üst solunum yolu hastalıklarının kişiden kişiye geçmesine neden olabilir. Bağışıklık problemi olan ve alerjik bünyeye sahip çocuklarda ise hastalıklar daha kolay ortaya çıkıyor. Örneğin alerjisi olan bir çocukta solunum yolları daralıp tıkanır ve viral kolonizasyonlar görülür. Özellikle küçük çocuklu veya çok çocuklu ebeveynlerin solunum yolu hastalıkları hakkında bilgi edinmesi önerilir. Hastalıkları iyi tanımak, ateş ölçme ve düşürme tekniklerini bilmek, alerjisini keşfetmek ve gereksiz ilaç kullanımından kaçınmak ailelerin dikkat etmesi gereken ilk unsurlardır.

Peki, çocuklarda en sık görülen üst solunum yolu hastalıkları nelerdir?

Nezle: Nezle, soğuk algınlığı veya rinit. Okul dönemi çocuklarında yılda ortalama 3-5 kez görülür. Hava yoluyla, ortak kullanılan eşyalarla ve temasla kolaylıkla karşı tarafa geçebilir. Çocukta sarı burun akıntısı, vücut ağrıları, öksürük ve belki ateş görülebilir. Nezle tedavisinde antibiyotiğe başvurulmaz. Dinlenme, temiz hava, sebze meyve tüketimi önerilir. Hekim gerekli görürse ateş ve burun akıntısı için şurup verebilir. Çoğu zaman ilaç kullanımına gerek duyulmaz. Grip: Grip ve influenza. Sıklıkla benzer semptomları göstermesi nedeniyle nezleyle karıştırılır. Vücuda giren virüsün türüne ve yoğunluğuna göre hastalığın seyri değişir. Kusma, ishal, yüksek ateş, kas ağrısı gibi durumlarla karşılaşılabilir. Bol sıvı alımı, dinlenme, meyve sebze tüketimi ile ortalama bir haftada hastalık tamamen yok olur. Tedavide antibiyotiklere başvurulmaz. Çocuk uzmanı gerekli görürse kısa süreli ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar başlayabilir. Çocuklarımızın hastalığa yakalanma riskini azaltabilmek için grip aşısı yapılması önerilir. Orta Kulak İltihabı: Otit. Sıklıkla nezle ve grip ile birlikte görülür. Burundaki tıkanıklık kulağı da etkiler. Geniz etinin normalden büyük olması veya burun kemiğinin eğriliği orta kulak iltihabı oluşumunu kolaylaştırır. Alerji ve sigara dumanına maruz kalma da hastalığı tetikler. Çocukta ağrı ve ateş görülür. Nezle/grip tedavisine ek olarak kimi zaman antibiyotik başlanabilir. Sinüzit: Sinüzit tam olarak nedir? Alın ve burun etrafındaki kemiklerin içindeki hava dolu boşlukların iltihaplanmasıdır. Grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sonucu ortaya çıkar. Geniz eti büyümesi, sigara dumanına maruz kalma ve kemik eğriliği de sinüzit oluşumunu kolaylaştırır. Kimi zaman antibiyotik tedavisi gerekebilir. Kemik eğriliği ve büyümüş geniz eti için de cerrahi müdahale değerlendirilmelidir.

Çocuklarda Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Dikkat Edilmesi Gerekenler:

• Çocuğun taze meyve suları ve bitki çayları gibi seçeneklerle bol sıvı tüketmesi, ılık banyolarla rahatlatılması gerekiyor. Bu dönemde iştahı olmayan çocuğun yemeye zorlanmaması tavsiye ediliyor.
• Çocuklar taze meyve sebze ve bol sıvı tüketmelidir.
• Ilık bir banyo ile çocuk rahatlatılmalıdır.
• Ev ısısı çok yüksek olmamalıdır. Ortam havalandırılmalı ve serin tutulmalıdır.
• Hasta çocuk okula gönderilmemelidir.
• Ebeveynler çocuğun yaşam alanında sigara içmemelidir. Mümkünse en yakın zamanda sigarayı bırakmalıdır.
• Viral enfeksiyonların 3-5 gün içinde iyileşme görüleceği hatırda tutulmalıdır.
• Çocuğun durumunda iyileşme görülmüyorsa mutlaka doktora danışılmalıdır.
• 2 yaş altı bebeklerde ve özellikle yenidoğanlarda mutlaka bir çocuk hekimiyle iletişimde olunmalıdır.