Doğumsal Kalp Hastalıkları

  • Oca 12, 2023
Doğumsal Kalp Hastalıkları

Ülkemizde 7-14 Şubat doğumsal kalp hastalıkları farkındalık haftası olarak kabul ediliyor. Tüm toplumda doğumsal kalp hastalıklarına farkındalık yaratmak amacıyla bir dizi etkinlik düzenleniyor. Doğumsal kalp hastalıkları nadir karşılaşılan bir durum gibi görünsede ülkemizde her yıl 15 bin bebek kalp hastalığıyla dünyaya geliyor. Bebeklerin kalp sorunlarının erken aşamada fark edilmesi ve doğru tedavinin planlanması oldukça büyük bir önem arz ediyor.

Doğumsal Kalp Hastalıkları Hayati Risk Taşıyor

Tüm dünyada her yıl 1 milyondan fazla bebek kalp hastası olarak dünyaya geliyor. Bu hastalıklar yenidoğanlar için hayati risk taşıyor. 200’ü aşkın doğumsal kalp hastalığı var. En sık görülenleriyse şöyle:

  • Kalbin odacıkları arasındaki delikler
  • Kalbin akciğerlere giden ve kan dağılımını sağlayan damarlardaki darlıklar
  • Karıncık ile kulakçıkların gelişim bozuklukları


Hastalığı Anne Karnında Tespit Etmek Mümkün

Hamileliğin 18-20. haftalarından itibaren fetal ekokardiyografi adı verilen ultrasonografik yöntemle doğumsal kalp hastalıkları taranabiliyor. Bir hastalık söz konusuysa tanısı konulabiliyor. Bu durumda doğumun uygun merkezlerde gerçekleştirilmesi ve doğumdan hemen sonra gerekli müdahalelerin yapılması gerekiyor. Doğumdan sonra bu bebeklerin fizik muayenesi yapılıyor, ekokardiyografileri çekiliyor. Gerek görülürse ilave olarak anjiyografi ve tomografi gibi ileri tetkiklerde uygulanabiliyor. Doğumsal kalp hastalıklarında her 3 bebekten 1’ine doğumdan hemen sonra ilk ayda müdahale etmek gerekiyor.

Belirtiler

Doğumsal kalp hastalıklarının birçok alt tipi mevcut ve her bir hastalık kendini farklı semptomlarla belli edebiliyor. Öyle ki hastalığın şiddeti doğrultusunda bazı çocuklarda yıllar sonra ortaya çıkabiliyor. Örneğin kalbin odacıkları arasındaki delikler büyüklüklerine göre, farklı zamanlarda farklı bulgularla gelişebiliyor. Rutin kontroller sırasında muayenede belirti vermeyen, ancak kalbin rezervleri bittiğinde belirti veren nadir hastalıklar dahi söz konusu… Bu nedenle yenidoğan döneminden itibaren bebeklerin rutin muayenelerinin periyodik olarak yapılması oldukça önemli. Ayrıca ailelerin de bazı belirtileri gözden kaçırmamaları büyük önem taşıyor. Doğumsal kalp hastalıkları farklı dönemlerde farklı belirtilerle kendini gösterebiliyor. Bu belirtiler nelerdir?

Yenidoğan dönemi:

  • Anneyi emerken çabuk yorulma ve sorun yaşama
  • Sık nefes alıp verme
  • Morarma
  • Yeterli kilo alamama

Süt çocukluğu dönemi:

  • Sık alt solunum yolu enfeksiyonu geçirmek,
  • Büyüme problemleri, gelişim geriliği
  • Aşırı terleme
  • Solunum ve kalp hızının normalin üzerinde olması
  • Çabuk yorulma
  • Dudak ve ağız içi morarma

Okul çağı dönemi:

  • Çabuk yorulma
  • Sık geçirilen akciğer enfeksiyonları
  • Bayılma
  • Efor veya spor aktivitesi ile oluşan göğüs ağrısı

Çocuklarda görülen kalp hastalıkları üç gruba ayrılabilir: Doğumsal kalp hastalıkları, ritim bozuklukları ve sonradan gelişen kalp hastalıkları. Bazı kalp hastalıkları bebek daha anne karnındayken veya bebek doğduktan hemen sonra tespit edilebiliyor ve tedaviye başlamak gerekiyor. Ancak bazı hastalıklar zaman içinde kendini gösteriyor ya da sonradan ortaya çıkıyor. Peki, ebeveynler hangi durumlardan şüphelenmeli ve doktora başvurmalıdır? Çocuklarda kalp hastalığı belirtileri nelerdir?

Hızlı ve zorlu soluk alıp verme

Zatürre gibi bir hastalığın neden olmadığı kendiliğinden ortaya çıkan hızlı soluk alıp verme, burun kanadı solunumu, soluk alıp verirken kaburga aralarının içe doğru yer değiştirmesi kalp hastalığı için şüphe uyandırabilir. Dakikada alınan solunum sayısı şu rakamlardan yüksekse bir çocuk uzmanıyla ve çocuk kardiyolojisi uzmanıyla görüşmek gerekir.

  • Yenidoğanda dakikada 60
  • Bebeklerde dakikada 40
  • Çocuklarda dakikada 30
  • Ergenlerde dakikada 20

Morarma (Siyanoz)

Çocukların vücudunda çeşitli nedenlerle morarmalar oluşabilir. Soğuk, düşme, heyecanlanma bu nedenlerden bazılarıdır. Ancak morarmanın oluştuğu yer kimi zaman bize kalp hastalığı konusunda ipucu verebilir. Morarma, dilde veya ağız mukozasında ise ayrıca belli bir süre içinde geçmiyorsa ve egzersizle birlikte artıyorsa kalp hastalığından şüphelenilebilir.

Çarpıntı: Çocuklarda Kalp Hastalığı Belirtileri

Çocuk, kalbinin oldukça hızlı attığını hisseder ve bundan rahatsızlık duyar. Çarpıntı farklı nedenlerle ortaya çıkabilir. Kansızlık, tiroid, enfeksiyon… Ancak kalpte ritim bozukluğunun da belirtisi olabilir. Çocuğunuz çarpıntı hissinden sürekli olarak yakınıyorsa mutlaka hekime başvurmak gerekir.

Kalp atım hızının düzensiz olması

Çocukların göğüs duvarı yetişkinlerinkine göre incedir. Bu sayede ebeveynler çocuklarının kalp atım hızını daha rahat izleyebilir. Uyku sırasında kalbin hızlı atması bir semptom olarak değerlendirilebilir. Küçük çocukların kalbi daha hızlı atar. Yenidoğanlarda dakikada 80, diğer çocuklarda dakikada 60’ın altında kalp atımı varsa çocuk hekimiyle görüşmek gerekir. Ayrıca kalp atımlarının düzensiz olması da şüphe uyandırabilecek farklı bir unsurdur.

Kalpte üfürüm duyması

Her iki çocuktan birinde kalpte üfürüm duyulabilir. Ancak kimi zaman bu ses ebeveynler tarafından fark edilmez ve rutin çocuk doktoru muayenesi sırasında ortaya çıkar. Kesin tanı için çocuk kardiyoloji muayenesi ve EKG taraması gerekir. Sonuçta kalp damarlarında bir problem tespit edilebilir. Ancak her üfürümün de tehlikeli olmadığını belirtelim. Bazı üfürümler nedensizdir ve bunlar masum üfürüm olarak adlandırılır.

Göğüs ağrısı

Çocuklar göğsün sol kısmında ağrı ve sıkışıklık hissinden şikayetçi olabilir. Kalp damarlarında iskemi, kalp çevresinde sıvı birikimi ve kalp kapağı problemleri gibi hastalıkların bir belirtisi olabilir. Ailelerin paniğe kapılmadan hekimleriyle görüşmesi önerilir. Çünkü bu gelip geçici olabilir veya farklı basit bir problemden kaynaklanabilir.

Düşmeyen ateş

Kawasaki ülkemizde sık görülen bir kalp hastalığıdır. Kan damarlarının genişlemesine ve iltihaplanmasına yol açmaktadır. Beş günden uzun süren, ağız çevresinde çatlaklar, gözlerde kızarma, gövdede ve kasıkta kızamık benzeri döküntülerle kendini gösterir. Mutlaka bir çocuk hekimine başvurulmalıdır. Kesin tanı için kan ve idrar testleri ile EKO ve EKG taraması yapılır.

Büyüme gelişme geriliği, çabuk yorulma

Kalp yetmezliği olan çocuklarda gelişim sorunları gözlenebilir. Yaşıtlarına göre fiziken daha zayıf kalmak bunlardan biridir. Kalp yetmezliği olan çocuğun besinlerden aldığı tüm enerji kalbinin daha iyi çalışması için harcanır. Böylece fiziken gelişimi geri kalabilir. Bu çocuklarda hızlı yorulma, halsizlik, yüzde solma görülür.

Eklem ağrısı ve şişliği

Daha çok çocuklarda görülen bir kalp hastalığı olan akut romatizmal ateş sık olarak kendini eklem ağrısı ve şişliğiyle gösterir. Bu hastalık, kalp kapağını, kasını ve dış zararını etkileyebilir.

Tesadüfen ortaya çıkan durumlar

Bazı belirtilerin anne babalar tarafından tespit edilmesi pek mümkün değildir. Örneğin, bir spor müsabakası ya da okula kayıt için istenen göğüs grafisinde kalbin büyük olması ya da damarlarda bir anormallik saptanabilir. Bu durumda EKG taraması gerekir.


Tedavi

Doğumsal kalp hastalıklarının tedavisinde temel olarak 3 farklı yöntem söz konusu: ilaç, anjiyografi (girişimsel müdahale) ve ameliyat. Hangi tedavi seçeneği ile devam edileceğine hastalığın teşhis edilme zamanı, şiddeti ve başka bir doğumsal anomalinin var olup olmadığına göre karar vermek gerekiyor. Sağlık teknolojilerinde yaşanan gelişmeler sayesinde doğumsal kalp hastalıklarının büyük bölümünü günümüzde başarıyla tedavi edilebiliyor.

Sık Görülen Doğumsal Kalp Hastalıkları

Ortalama her 100 yenidoğandan biri hayata gözlerini doğumsal bir kalp hastalığına sahip olarak açar. Konjenital kalp hastalıklarının bazıları yaşam boyunca herhangi bir sorun çıkarmaz. Bazıları çocukluk döneminde kendini gösterir. Ancak bir tedaviye ihtiyaç duymaz. Ancak bazı konjenital kalp hastalıkları hayatı tehdit eder. Girişimsel veya cerrahi olarak tedavi edilmeleri gerekir. Biz de bu yazımızda bu tür konjenital kalp hastalıklarına değindik.

Atrial Septal Defekt (ASD)

Kalpte bulunan kulakçıkları birbirinden ayıran septum duvarının iyi gelişmemesi durumudur. Bunun sonucunda da iki kulakçık birbiri ile etkileşim halinde olur. Kalbin sağ tarafında normalden daha fazla bir kan akışı meydana gelir. Bu da hastada sağ kalp yetmezliğine neden olabilir. Çocukta bitkinlik, çabuk yorulma gibi semptomlar görülür. Bu anomalinin okul çağı öncesinde düzeltilmesi gerekir. Girişimsel olarak anjiyo ile bu delik kapatılabileceği gibi açık cerrahi ile de çocuk tedavi edilebilir.

Ventriküler Septal Defekt (VSD)

Kalpte bulunan karıncıkları birbirinden ayıran septum duvarındaki açıklıktır. Bu anomalide de kan geçişi sol karıncıktan sağ karıncığa doğrudur. Bu yüzden de sağ karıncıktan akan kan normalden daha fazladır. VSD, ASD’ye göre daha ağır seyreder. Belirtiler daha çabuk ve daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Karıncıktaki bu deliğin kapatılması gerekir.

Büyük Damarların Ters Çıkışı (TGA)

Sağlıklı bir bebekte vücuda temiz kan taşıyan aort damarı kalbin sol karıncığından çıkar. Akciğere kirli kan taşıyan pulmoner arter damarı da kalbin sağ karıncığından çıkar. TGA hastalığında bunun tam tersi görülür. TGA’da aort damarı kalbin sol değil sağ karıncığından çıkmıştır. Pulmoner arter damar da kalbin sağ değil sol karıncığından çıkmıştır. Bu hastalık kendini bebek doğduktan birkaç gün sonra görülen morarma ile gösterir. İlk 10 gün içinde ameliyat edilmeleri gerekir. Ameliyatla damarlar olması gereken yere takılır. Zamanında yapılan ameliyatlar sayesinde bebek sağlıklı bir kalbe ve yaşama sahip olur. Bu nedenle ameliyatın yaşamın ilk 10 günü içinde yapılması çok kritiktir.

Atrioventriküler Septal Defekt (AVSD)

ASD ve VSD’nin bir arada görülmesidir. AVSD hastalarında hem kulakçıklar hem de karıncıklar arasında açıklık vardır. Ayrıca kalbin içindeki kapaklarda da bozukluk vardır. Bu hastalarda kalpte iki kapak değil, tek bir kapak gelişmiştir. Böyle bebeklerin, yaşamın ilk 6 ayı içinde ameliyat edilmeleri gerekir. AVSD, down sendromlu çocuklarda sık görülür. Bu nedenle down sendromlu çocukların mutlaka bir çocuk kardiyoloji uzmanı tarafından kontrol edilmesi gerekir.

Patent Duktus Arteriosus (PDA)

PDA, anne karnındaki bebeğin kan dağıtımında etkili olan bir damardır. Doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde bu damar kendiliğinden kapanır. Kapanmaz ise akciğere normalden fazla kan gidebilir. Çocukta kalp yetmezliği bulguları görülebilir. Ameliyatla doğumdan sonra kendiliğinden kapanması gereken PDA bağlanarak kapatılır.

Aort Kapak Patolojileri

Kalpten çıkıp vücuda giden aort damarı ile kalp arasındaki kapağa aort kapağı adı verilir. Bu kapak temiz kanın kalpten çıktıktan sonra kalbe dönmesini engeller. Bazen doğumsal olarak bu kapakta yapısal sorunlar olabilir. Darlık veya yetmezlik görülebilir. Hastalık çabuk yorulma, çarpıntı, göğüs ağrısı ile kendini gösterir. Böyle hastalarda aort kapağının tamir edilmesi gerekir. Tamiri mümkün değilse kapak tamamen değiştirilir. İşlev görmeyen aort kapağı yerine mekanik veya biyolojik yeni bir kapak takılabilir.