Sıkça Sorulan Sorular

Ek gıdaya geçişin ilk zamanları her bebek bir miktar öğürür.
Her bebeğin öğürme hassasiyeti farklıdır.
Biberon ya da memede emme hareketine alışan bebek verdiğiniz püre kıvamındaki besinleri de emmek ister.
Belli bir süre sonra püre kıvamlı besinleri de yutmayı öğrenirler.
Püreden sonra en geç 8-9. aylarda pütürlü gıdalara geçilmelidir.
Pütürlü gıdalara geçişi geçiktirirseniz bebek çiğneyemez ve daha çok öğürür.

Çocukların aşı takvimi ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Genellikle doğumdan başlayarak belirli yaşlarda çeşitli aşılar yapılır. Bu bilgi için yerel sağlık otoritelerinin yayınladığı aşı takvimine veya çocuğunuzun doktoruna başvurmalısınız.

Çocuklarda 38°C (100.4°F) üzeri ateş genellikle enfeksiyon belirtisidir. 3 aydan küçük bebeklerde 38°C üzeri ateş acil tıbbi değerlendirme gerektirir. Büyük çocuklarda ise ateşin süresi, eşlik eden belirtiler ve çocuğun genel durumu önemlidir.

İshali olan çocuklarda en önemli husus sıvı ve elektrolit kaybını önlemektir. Bol sıvı alımı teşvik edilmelidir. İshali 24 saatten fazla sürerse veya kusma, ateş, kanlı dışkı gibi belirtiler eşlik ediyorsa tıbbi yardım alınmalıdır.

Çocukların büyüme hızları bireysel farklılıklar gösterir. Ancak, büyüme geriliği endişe kaynağı olabilir. Beslenme durumu, hormonel dengeler ve genetik faktörler değerlendirilmelidir. Bir çocuk doktoru tarafından büyüme grafikleri ve gelişim izlemi önemlidir.

Küçük çocuklar, özellikle toplu bakım ortamlarında sıkça hastalanabilirler. Bu, bağışıklık sisteminin gelişimi için normal bir süreçtir. Ancak, eğer çocuk çok sık veya çok ağır hastalanıyorsa, bir bağışıklık sistemi problemi olabilir ve bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Ek gıdaya genellikle 6. aydan sonra başlanır, ancak bazı çocuklar daha erken hazır olabilir. Bebeğinizin oturabilir durumda olması, yiyeceğe ilgi göstermesi ve yutma yeteneğinin gelişmiş olması gibi belirtiler ek gıdaya hazır olduğunun işaretleri olabilir.

Yenidoğanlar için en uygun beslenme anne sütüdür. Anne sütü, bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir ve optimal büyüme ve gelişme sağlar. Eğer anne sütüyle beslenme mümkün değilse, doktorunuzun önerdiği bir formül mama kullanabilirsiniz.

Aşılar, çocukların bağışıklık sistemini güçlendirmek ve ciddi hastalıklara karşı koruma sağlamak için önemlidir. Aşı programının düzgün takip edilmesi önemlidir. Aşıları kaçırmak, çocuğunuzun hastalıklara karşı savunmasız olmasına neden olabilir. Aşı takviminizi doktorunuzla görüşerek düzenli bir şekilde takip edin.

Çocuğunuz sürekli enfeksiyon geçiriyorsa, bir pediatriste danışmanız önemlidir. Çocukların düşük bağışıklık sistemi veya başka sağlık sorunları olabilir. Doktor, çocuğunuzun sağlık durumunu değerlendirecek ve uygun tedavi planını önererek enfeksiyonları önlemek için önerilerde bulunacaktır.

Bebeklerin uyku düzeni genellikle düzensiz olabilir. Yenidoğan bebekler genellikle 2-4 saatlik aralıklarla uyur ve beslenirler. Zamanla bebeklerin uyku düzeni oturur. Bebeğinizin uyku düzenini oluşturmak için düzenli bir rutin oluşturabilirsiniz. Bebeğinizi aynı saatlerde yatırarak ve sakinleştirici bir uyku ortamı sağlayarak uyku düzenini destekleyebilirsiniz.

Bebekler genellikle 4-6 aylıkken ek gıdaya geçiş yapabilirler. Ancak her bebek farklı olduğu için doktorunuzun önerilerine uymak önemlidir. Bebeğinizin baş ve boyun kontrolünü sağlam

Bebekler genellikle 9 ila 18 ay arasında yürümeye başlar. Ancak her bebek farklı gelişim gösterebilir, bu yüzden bazı bebekler daha erken veya daha geç yürüm başlayabilir.

Yeni doğan bebekler genellikle günde 16 ila 20 saat uyur. Bu süre, bebek büyüdükçe azalır. 3-6 aylık bebekler genellikle günde 14-16 saat uyurken, 1 yaşına geldiklerinde yaklaşık 12-14 saat uyurlar.

Çocuklarda rutin olarak yapılan aşılar şunlardır: BCG (verem), Hepatit B, rotavirüs, difteri-tetanoz-boğmaca, çocuk felci, Aşılama programı doktor tarafından belirlenir ve çocuğun yaşına, sağlık durumuna ve diğer faktörlere göre değişiklik gösterebilir.

Bebekler genellikle 6-10 aylıkken diş çıkarmaya başlar. Bu süreçte bebeğ diş kaşıyıcısı, soğutulmuş bir buzdolabı bezi veya diş jeli gibi şeyler kullanarak diş etlerini rahatlatabilirsiniz. Ayrıca, ona yumuşak yiyecekler vermek de yardımcı olabilir.

Çocuğun sürekli hastalanmasının birçok nedeni olabilir. Bu nedenler arasında zayıf bağışıklık sistemi, eksik veya dengesiz beslenme, düşük hijyen koşulları veya çevresel faktörler yer alabilir. Doktora danışarak çocuğun sağlık durumu hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Bebeğinizi güvende tutmak için aşağıdaki önlemleri alabilirsiniz: bebeği göremediğiniz yerlere gözetim olmaksızın asla bırakmamak, beşiğin veya yatağın güvenli olmasını sağlamak, zararlı maddeleri ve küçük nesneleri erişilemez yerlere kaldırmak, ve çocukların tehlikeli alanlardan uzak tutulması için güvenlik kapıları kullanmak.

Çocuğunuzun uygun kiloda olup olmadığını belirlemek için doktorunuza başvurabilirsiniz. Doktor, çocuğun yaşına, boyuna ve cinsiyetine göre ideal kilo aralığını belirleyerek çocuğunuzun büyüme ve gelişimini takip edebilir.

Bebekler 6 aydan önce sadece anne sütü ile beslenmelidir. 6 aydan sonra ek gıdalara geçiş yaparken, bebeğin sindirim sistemi ve hemoglobini için demir içeren gıdalar tercih edilmelidir. Ayrıca, bebeğe çeşitli gıdalar sunarak sağlıklı bir beslenme alışkanlığı geliştirmesini sağlamak önemlidir.

   - Çocuğunuza dengeli ve besleyici bir diyet sağlayın.
   - Ellerini sık sık yıkamasını öğretin.
   - Aşı takvimini düzenli bir şekilde takip edin.
   - Temiz ve hijyenik bir çevre sağlayın.
   - Yeterli uyku ve düzenli egzersiz sağlayın.

   - Üst solunum yolu enfeksiyonları (örneğin, nezle, grip)
   - Kulak enfeksiyonları
   - İdrar yolu enfeksiyonları
   - Kızamık, kabakulak, suçiçeği gibi çocukluk çağı hastalıkları

   - Bebeğinizin ateşi 38°C'nin üzerine çıktığında bir doktora danışmanız önemlidir.
   - Bebeğinizi serin bir ortamda tutun ve hafif giydirin.
   - Sıvı alımını artırarak hidrasyon sağlayın.
   - Doktorunuzun tavsiye ettiği ateş düşürücü ilaçları kullanabilirsiniz.

   - Sağlıklı bir çocuğun düzenli olarak sağlık kontrolüne gitmesi önemlidir.
   - Bebekler için sık doktor ziyaretleri gerekebilir, ardından kontroller daha seyrek olabilir.
   - Genel olarak, çocuğunuzun sağlık durumuna, aşı takvimine ve doktorunuzun önerilerine göre doktora gitmelisiniz.

   - Alerjik reaksiyon belirtileri arasında kaşıntılı veya kızarık cilt, burun akıntısı, hapşırma, gözlerde sulanma ve öksürük bulunabilir.
   - Eğer çocuğunuz belirli bir yiyele veya maddeyle temas ettikten sonra bu belirtileri gösteriyorsa, alerjik reaksiyon olabilir.
   - Bir doktora danışarak alerji testleri yaptırmanız önemlidir.

Ateş, vücudun enfeksiyonlarla savaşmak için kullandığı bir savunma mekanizmasıdır. Çocuklarda ateşin yüksekliği, hastalığın ciddiyetini göstermez. Ateşin yanında çocuğun genel durumu, beslenmesi, aktivitesi, solunumu, cilt rengi, bilinci önemlidir. Ateş 38 derece ve üzerinde ise, çocuğun rahatlatılması için ateş düşürücü ilaçlar verilebilir. Ancak ateş düşürücü ilaçlar, enfeksiyonun nedenini ortadan kaldırmaz. Bu nedenle ateşli çocukların doktora götürülmesi ve gerekli tetkiklerin yapılması gerekir. Ateşin 40 derece ve üzerine çıkması, çocuğun bilincinde bozulma, havale geçirme, morarma, solunum güçlüğü, şuur kaybı gibi durumlarda acil müdahale gereklidir.

Diş çürüğü, diş minesinin bakterilerin ürettiği asitlerle aşınması sonucu oluşan bir hastalıktır. Diş çürüğünü önlemenin en etkili yolu, düzenli diş fırçalamaktır. Çocuklara diş fırçalamayı alışkanlık haline getirmek, diş sağlığı için çok önemlidir. Diş fırçalamak, hem diş yüzeyindeki plak tabakasını temizler, hem de diş minesini güçlendiren florür içerir. Diş fırçalamak için en uygun zaman, yemeklerden sonra veya yatmadan öncedir. Diş fırçasının yumuşak kıllı ve küçük başlı olması, diş macununun ise az miktarda ve çocuklara uygun olması gerekir. Çocuklara diş hekimine düzenli olarak götürmek, diş çürüğünü erken teşhis etmek ve tedavi etmek için de gereklidir.

Alerji, vücudun bazı maddelere karşı aşırı duyarlılık göstermesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Alerjik hastalıklar, çocuklarda sık rastlanan sağlık sorunları arasındadır. Alerjik hastalıkların en yaygın olanları şunlardır:

Alerjik rinit: Burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, kaşıntı, gözlerde kızarıklık ve sulanma gibi belirtilerle ortaya çıkar. Alerjenler arasında polenler, ev tozu akarları, hayvan tüyleri, küf mantarları sayılabilir.

Alerjik astım: Nefes darlığı, hırıltılı solunum, öksürük, göğüste sıkışma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkar. Alerjenler arasında polenler, ev tozu akarları, hayvan tüyleri, küf mantarları, sigara dumanı, egzoz gazı sayılabilir.

Alerjik egzama: Ciltte kızarıklık, kaşıntı, kabuklanma, çatlama, iltihaplanma gibi belirtilerle ortaya çıkar. Alerjenler arasında yiyecekler, deterjanlar, kozmetikler, nikel, lateks sayılabilir.

Alerjik ürtiker: Ciltte kaşıntılı, kabarık, kırmızı veya beyaz renkli döküntüler şeklinde ortaya çıkar. Alerjenler arasında yiyecekler, ilaçlar, böcek sokmaları, güneş ışığı, soğuk, basınç sayılabilir.

Alerjik şok: Alerjik reaksiyonun en ciddi ve hayatı tehdit eden şeklidir. Alerjenle temas ettikten kısa süre sonra, vücutta yaygın kaşıntı, kızarıklık, şişlik, tansiyon düşüklüğü, nabız hızlanması, solunum güçlüğü, bilinç kaybı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Alerjenler arasında yiyecekler, ilaçlar, böcek sokmaları sayılabilir